Yeni Dünyanın Kimliği: Web Sitesi

İnsanoğlu 20. yüzyılın sonlarına geldiğinde meydana getirdiği ürünleri, verdiği hizmetleri ya da sadece kendisini veya bağlı bulunduğu firmayı tanıtmak amacıyla yeni bir dünyaya adım atmaya başlamıştır: İnternet dünyası. Bugün dünyanın dört bir yanından erişim sağlanabilen web siteleri bugün sadece tanıtım değil, sunulan ürünü ya da hizmeti satın almaya yönelik sağlanan altyapıya da sahiptir. Neredeyse tüm dünyanın Covid-19 salgını nedeniyle evlerinden çıkamadığı son haftalarda web siteleri üzerinden sadece alışveriş yapmakla kalmıyor, dışarıda birçok insanla temas ederek halledilebilecek olan fatura ödeme, eğitim görme, tiyatro ve sinema gibi kültürel faaliyetlere katılma ve sosyalleşme gibi meseleleri amaca özel alan koduna sahip web siteleri ile gerçekleştirebilmekteyiz.

Farklı amaçlara göre yönelik hazırlanan web sitelerinin farklı alan kodları bulunmaktadır: Kişi ve kuruluşlar tarafından en çok tercih edilen alan kodu olan /.com/, tanıtım, satın alma, eğlence vs. gibi ticari amaçlara hizmet eden web sitelerince kullanılmaktadır. Okullar ve diğer eğitim veren kurumlar tarafından kullanılan alan kodu ise /.edu/ ’dur. Devletin sunduğu hizmetlerden yararlanmak ve bilgi edinmek amacıyla kurulan web siteleri ise /.gov/ alan koduna sahiptir. /.org/ uzantısı ise dernek, fuar, topluluk vs. gibi çeşitli kuruluşların faaliyetleri hakkındaki web sitesi için kullanılmaktadır. Örnek verdiğimiz farklı amaçlara yönelik hazırlanan web siteleri için toplamda on yedi farklı alan kodu bulunmaktadır. İnternet bağlantısına sahip olan ülkeler, meydana getirilen kimi web siteleri için (telefon alan kodlarının varlığı gibi) /.tr/ (Türkiye), /.ar/ (Arjantin), /.gf/ (Fransız Guanası), /.eu/ (Avrupa Birliği) gibi ülke kodlarına sahiptir.

Özelde firmanın ya da markanın istek ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulan web sitesi, hem hedef kitleye hitap eden, amaca yönelik ve firmanın kimliğini yansıtan hem de büyüyen rekabet ortamında ayırt edici ve değişen dünya düzenine ayak uydurabilen bir tasarıma ve isme sahip olmalıdır. Web sitesi, sayfayı ziyaret eden müşterilerin yaş, cinsiyet ve ilgi alanı çeşitli özelliklerinin istatistik özelliklerini belirleyerek firmanın geleceğe yönelik atacağı adımların belirlenmesine yardımcı olabilme gücüne sahiptir.

Türkiye’de 1993 yılında ODTÜ tarafından gerçekleştirilen ilk internet bağlantısının ardından açılan ve hizmete koyulan web siteleri ilk altın çağını 2000’li yıllarda yaşamıştır. Bu on yıllık süreçte, oyun siteleri, forum siteleri, kişisel web sitesi, blog, haber ve tanıtım sitesi gibi çeşitli web siteleri hizmet vermiştir. 2010’lu yıllardan itibaren sosyal medyanın hayatımıza girmeye başlamasıyla web sitelerinin sağladığı tanıtım görevi sosyal medya platformlarına kaymaya başlamıştır. Ancak, Instagram, Twitter ve Facebook gibi web sitesi temelli sosyal medya mecraları, web sitesinin daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayarak çeşitli alanlardaki web sitelerinin yeni hizmetler sunmasına ve çağın getirdiği online hayata uyacak değişim yaşamasına ön ayak olmuşlardır.

İki çeşit web sitesi vardır: Statik web sitesi ve dinamik web sitesi. İçeriği sık sık değiştirilmeyen ve sadece siteyi oluşturan kişi tarafından düzenlenebilen statik web sitesi, bilgi ve haber vermek için kurulan web sitesidir. Dinamik web sitesi ise her kullanıcıya özel bir içeriğe sahiptir. Günümüz internet kullanıcısı, erişimde bulunduğu web sitesinde vakit geçirmek için sadece uzaktan bakmayı değil, web sitesinin bir parçası olmayı da istemektedir. Facebook, Tumblr, Myspace ve forum siteleri gibi dinamik web siteleri bu ihtiyaca yönelik oluşturulan dinamik web sitelerine örnektir.

Web sitesi, bir firmanın bulunduğu coğrafyadan ayrılmadan dünyaya açılmasına olanak sağlamaktadır. En uzak noktayı bile yakın hale getirebilen internet sayesinde meydana getirilen web siteleri sayesinde insanların bilgiye erişimi kolaylaşmış, dünyanın diğer ucundaki insanlarla tanışarak sosyalleşebilmiş, büyük zaman ve emek isteyen kimi işlemleri halledebilmiş ve ürettiği içeriğin internet sunduğu geniş arşiv sayesinde kaybolmamasını ve geniş kitlelere ulaşabilmesini sağlamıştır.

Yazar: Çiğdem Gürsoy